Category Archives: Bakım Çeşitleri

Ayak Mantarı

Tags :

Category : Bakım Çeşitleri

Ayak Mantarı

Ayak mantarı, çoğunlukla ayak parmakları arasında başlayan bir mantar deri enfeksiyonudur. Ağrı ya da sızı hissi gösterebilen pul pul döküntülere ve kaşıntıya sebep olur. Bazı durumlarda, insanlar ayrıca ağrılı olabilen lezyon veya kabarcıklar yaşayabilir.

Ayak mantarı oldukça sık rastlanan bir cilt hastalığı türüdür. Sıklıkla ergenlikten sonra görülür. En çok görülen ve en sık tekrar eden mantar enfeksiyonudur. Diğer mantar enfeksiyonlarıyla birlikte görülebilir. Ayak mantarı ve benzer hastalıklara tinea enfeksiyonları denir ve saç, tırnak ve dış deri gibi dokularda yaşayabilirler. Nemli ve ılık bölgelerde ürerler.

Ayak mantarı semptomlarının kendi kendine geçmesi mümkündür. Bununla birlikte, çoğu kişinin yaşadığı kaşıntı, cilt pullanması ve kızarıklıktan kurtulmak için genellikle tedaviye ihtiyacı vardır.

Alınabilecek Tedbirler

Ayaklar temiz, serin ve kuru tutulmalıdır. Pamuklu, yün gibi emici maddelerden yapılmış çorapların kullanılması tercih edilmelidir. Giyilen ayakkabılar ayağa tam olarak oturmalı ve böylelikle ayağa veya tırnaklara travma azaltılmalıdır. Asla dar burunlu, yüksek topuklu, eski ve yıpranmış ayakkabılar kullanılmamalı, kesinlikle çorapsız ayakkabı giyilmemelidir.

Çok fazla miktarda mantar sporları içerebilecek, halı döşeli zeminler, banyo yerleri, duşlar, jimnastik salonları, soyunma odaları, yüzme salonları, hamamlar gibi yüzeylerde yalın ayak olacak şekilde yürümekten kaçınılmalıdır.

Tırnaklar mutlaka kısa ve düz kesilmelidir. Normal ve anormal tırnakları kesmek için kesinlikle farklı tırnak makasları kullanılmalıdır.

Vücutta tinea pedis ve yüzeysel mantar enfeksiyonları varsa mutlaka tedavi ettirilmelidir.

Kaşıntı, kızarıklık, sulanma, su dolu kabarcıklar, normal görünen tırnağın renginde değişme gibi durumlarda tinea pedis veya tırnak mantarından şüphelenilmelidir.

Ayak mantarı ciddi bir konudur ve ihmal edilmemelidir. Uzmanlarımızdan destek almak için hemen arayın ve randevu alın…

SalonButik

 


Ayak Nasırı

Tags :

Category : Bakım Çeşitleri

Ayak Nasırı

Nasır; basınç ve sürtünme nedeniyle ayaklarda yaygın olarak gelişen, ağrılı ve acı verici bir cilt sorunudur. Genellikle cildin olumsuz dış etkilere karşı kendini korumaya çalışması nedeniyle oluşur.

Çoğunlukla ayakların kemik kısımlarının ayakkabıya sürtündüğü alanlarda olur. Ellerde ve basınca maruz kalan cilt bölgelerinde de görülebilir. Sıklıkla ciddi bir şikâyete sebep olmadığı için muayene ve tedaviye ihtiyaç duyulmaz.

İnsanlar çoğu zaman nasır sorununu kendi kendine çözmeye çalışırlar. Bu sebeple yaygınlığı hakkında resmi bir veri yoktur lakin sık sık karşılaşılan bir problemdir ve yetişkin nüfusun yarısında veya daha fazlasında görülebilmektedir.

  1. Nasır nedir?
  2. Nasır neden olur?
  3. Nasır belirtileri
  4. Nasır türleri
  5. Ayak siğilleri nedir, nasıl tedavi edilir
  6. Nasır tedavisi
  7. Nasır nasıl önlenir?

Nasır’ın Sebepleri?

  • Dar veya kötü kalite ayakkabılar giymek.
  • Yüksek topuklu ya da ayak ölçüsüne uygun olmayan ayakkabılar giymek.
  • Çıplak ayakla uzun süre yürümek.
  • Derinin belli bir bölümünün uzun bir süre aşırı basıca maruz kalması.
  • Giyilen yada takılan aparatların aynı yere uzun süre sürtünmesi.
  • Yanlış şekilde yürümek.
  • Yanlış bir hareketi çok sık yapmak.

Nasır’ın Belirtileri

  • Nasır’ın oluştuğu bölgede keskin bir ağrı olur.
  • Hafif nasırlarda basınç ortadan kalktığında ağrı kaybolur.
  • Ağrıyla birlikte deri bölgesi kalınlaşmaya başlar.
  • Nasır ilerledikçe ağrının olduğu bölge kızarmaya başlar.
  • Sertleşen derinin etrafında iltihap oluşabilir.
  • Deride kalınlaşmanın olduğu bölgede uç bölgesi oluşur.

Nasır Türleri

  • Sert nasırlar.
  • Yumuşak nasırlar.
  • Tohum nasırı.

Nasır oluşmaya başladığı andan itibaren hemen müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Şayet bu müdahalede geç kalınırsa nasır derinleşir ve nasır kökü denilen cildin alt tabakalarına doğru ilerleyen bir durum meydana gelir. Bu kökün oluştuğu durumlarda nasıra bağlı olarak ağrı da şiddetlenir. Nasır kökü ayak veya elde çıkan nasırlarda oluşabilir.

Nasır kökünü çıkarmak için düzenli olarak nasırlı bölgedeki ölü deri temizlenir ve köke ulaşılmaya çalışılır. Yüzeyin arındırılıp köke kadar ulaşılması genellikle uzun süren bir aşamadır. Bu aşamada bitkisel yöntemlerle birlikte nasır için özel olarak üretilen ilaçlar da kullanılabilir. Nasır kökünün çok derinleştiği durumlarda küçük bir operasyon gerekli olabilir. Şayet nasır bir kere temizlendikten sonra bir daha oluşmayacak diye bir kaide yoktur. Tam tersine, dikkat edilmemesi durumunda deri aynı şekilde refleks göstermeye devam eder ve nasır yineleyebilir.

Nasır tedavisine başlamadan önce nasır oluşturan sebebi doğru tespit etmek ve sonrasında da bu sebebi ortadan kaldırmak önemlidir.

SalonButik


ayak mantarı

Tırnak Mantarı Tedavisi

Batık Tırnak & Mantarlı Tırnak Bakımı ve Jel Tedavisi

Tırnak mantarı oluşmasının birçok nedeni vardır;

  • Tırnak zedelenmesi, baskı ve travmalar.
  • Soyunma odaları, yüzme havuzu ve duş gibi hijyen olmayan ortak kullanım alanları.
  • Ayakların çok aşırı terlemesi sonucu oluşan nemli ortam.
  • Hijyenik olmayan koşullarda ve steril olmayan aletlerle yapılan manikür pedikür.
  • Parmakları sıkıştıran ucu dar ve sivri ayakkabı giymek.
  • Sürekli aynı ayakkabıları giymek.
  • Ayakkabıların içini giymeden önce kontrol etmemek.
  • Bayanların yazlık ayakkabıları önlerden açık olması.
  • Ayak tırnakları düz, köşeleri yuvarlak şekilde kesmemek.
  • Ayaklar üşüdüğünde herhangi bir ısıtıcıya ya da sıcak cisme yaslanıp ısıtmak.
  • Rahat, yumuşak, deri tabanları kalın ve dikişsiz ayakkabı giymemek.

Tırnak mantarının tedavisinde Jel, tırnak mantarı tedavisi için size yardımcı olur. Hızlı ve net sonuçlar almanıza katkı sağlayan bir üründür. Tırnaklarınızın daha sağlıklı olarak gelişmesine de yardımcı olur. Tırnaklarınızın yenilenmesine yardımcı olur. Tırnaklarda oluşan renk ve şekil bozukluklarını gidermeye de katkı sağlayan bir üründür.

ayak mantarı

Tırnak mantarı tırnaklara yerleşerek tırnakların yapısını ve şeklini bozar. Tırnağın renginin değişmesine ve şeklinin kalınlaşmasına sebep olur. Bu da tırnakta kötü bir görüntü meydana getirir. Ayaklarınızın hava almaması, nemli yerlerde çalışmak, halka açık yerlerde çıplak ayakla yürümek gibi nedenler mantar oluşumuna sebep olmaktadır. Aynı zamanda tırnak mantarına sahip bir kişinin çorabını ya da terliğini kullanmakta mantar oluşumunu tetikler. Tırnak Mantarı Tedavisi için jel kullanımı ise tırnak mantarının önlenmesine destek olur. Kolay ve rahat bir kullanımı vardır. Ayrıca tırnaklarınızın yenilenmesine de yardımcı olur. Hoş kokusu ile uzun süren bir rahatlama sağlar. Zararlı madde içermez ve güvenle kullanılabilir. Bu ürün tırnak bölgesinde kullanıma uygundur. Yetişkin bireylerin kullanımı için uygundur. Tırnak mantarı tedavisi için kullanılır. Ürün günde 2 kez kullanılmalıdır.

Uygulama: Sabunlu su ile yıkanmış ayaklarınızdan sorunlu olan tırnak bölgesine iyice çalkaladıktan sonra özel fırça kısmı ile yeterli miktarda uygulanır. Tırnak üzerinde oje ve aseton kalıntısı olmaması gerekir.

Tırnak mantarı açısından en fazla risk altında olanlar;

  • Diyabetli kişiler.
  • Ayakları çok terleyen ya da sürekli nemli kalanlar.
  • 65 yaş üzeri kişiler.
  • Ayak derisinde mantar enfeksiyonu olanlar.
  • Bağışıklık sistemi zayıf olanlar.
  • Dolaşım bozukluğu olanlar.
  • Yoğun spor yapanlar.

Batık Tırnak ve Mantarlı Tırnak için bizi arayın…

SalonButik


iğneli epilasyon

İğneli Epilasyon

iğneli epilasyon

İğneli Epilasyon yöntemi uzun zamandır uygulanan çok eski bir epilasyon yöntemidir. İnce, sarı ve beyaz kıllarda çok etkilidir.

İğneli epilasyon yöntemi, çok ustalık gerektiren ve muhakkak steril koşullarda uygulanması gereken bir işlem şeklidir.

Bu yöntem ile; cilde uyumlu ince ve yumuşak bir iğne ile kıl köküne girilerek zayıf bir elektriksel akım uygulanır. Böylelikle kıl kökleri tahrip edilmek suretiyle kalıcı bir çözüm sağlanır. Uygulanacak seans sayısı ise tüylerin çıkış süresi, rengi, yapısı ve yoğunluğuna göre belirlenir.

Bu yöntemde kullanılan iğneler mutlaka steril ve tek kullanımlık olmalıdır. İğne paralel bir şekilde tutularak kıl folikülüne sokulur ve akım verilir. İğneyi çıkarmadan önce akım kesilir ve kıl folikülü tahrip olmuş ise kıl kolaylıkla çıkar. Bu süreçte ciltte hafif kabarıklıklar  ya da  kızarıklıklar görülebilir. Bu yöntemde çok dikkatli çalışılmasına rağmen hafif şekilde kızarıklıklar normaldir.

Uykusuz, yorgun ve adet döneminde, grip gibi vücut direncinin çok az olduğu rahatsızlıklarda iğneli epilasyon çalışması yaptırılmamalıdır. Böyle zamanlarda vücut hassas olduğu için acı hissi oluşabilir.

Kulak, kaş ve göğüs etrafına uygulanmaz. Varisli hastalar, kalp pili kullananlara, ödem olanlara, şeker hastalarına, hamilelere ve aids hastalarına katiyyen uygulama yapılmaz.

İğneli Epilasyon Sonrası:

Epilasyon çalışmasını takip eden 24 saatlik zaman içinde cildin oksijen almasını engelleyen parfüm ve deodorant gibi kozmetik ürünlerinin sürülmemesi gerekmektedir. Epilasyon uygulanmasından sonra cilt sıcak su ve kese ile tahriş edilmemelidir. Bilhassa asit bazlı sabunlar hassas cilt olan kişilerde iritasyona ve alerjiye sebep olabilir.

Ayrıca epilasyon yapıldıktan sonraki takip eden 10 gün içerisinde kızgın güneş altında kesinlikle bronzlaşılmamalıdır.

İğneli epilasyon yaklaşık 100 yıldır uygulanan en eski epilasyon yöntemidir.

İğneli Epilasyon yaptırmak için bizimle hemen iletişime geçin.

Randevu alın.


Hacamat Yöntemi

hacamat

Hacamat nedir?

Hacamat yöntemi, bazı hastalıkların tedavisinde ve koruyucu hekimlikte  uygulanmış genel bir tedavi şeklidir. Kelimenin aslı Arapça “hicâme(t)” olup emmek anlamındaki hacm kökünden gelmektedir.

Hacamat yöntemi basit anlatımıyla, deriden ufak ensizyonlardan vakum yolu ile kan alınması şeklidir.

Eski Mısırlılara kadar dayandırılan ve kadim tıp yöntemlerinden biri olan hacamatın bir çok rahatsızlığa iyi geldiği de bilinmektedir.

Hacamat yaptırma işine “ihticam”, hacamat işini bir meslek edinen kişiye de “haccâm”, kullanmış olduğu bardak ve fanus gibi aletlere ise “mihcem” (mihceme) denir.

Hemen hemen yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanan ve bir tür akupunktur yöntemi olan hacamat, derinin bir neşter yardımıyla çizilip, ağzı genişce bir bardak veya fanus, kavanoz veya şişe ile meydana getirilen emme gücü ile kanın çekilmesi şeklinde yapılmaktadır. Genellikle ağrı, sızı veya hastalık olan organa yakın yerlere uygulanır.

Halk arasında hacamat yönteminin bir çok hastalığa iyi geldiği söylenmektedir.

Hacamat’ın Faydaları

Baş bölgesinden (kafaya) hacamat yaptırmak; cüz zam, gece körlüğü, delilik, alaca, baş ağrısı, kulak, diş, göz, gibi hastalıklara ve daha birçok hastalığa dermandır.

Kırmızı kan hücrelerini büyüten, kanı katılaştıran ve dolaşımı bozan fazla asitleri hacamat yöntemi ile vücuttan dışarı atabiliriz.

Hacamat vücuda direnç kazandırır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir .

Ödemi çözer.

Bel, boyun fıtığı,  karaciğer, kalp hastalıkları, eklem ağrıları, psikolojik hastalıkların ve buna benzer hastalıkların tedavisine yardımcı olur.

Dokulardaki ve kandaki toksinleri atar.

Beyin fonksiyonlarını farkedilir şekilde canlandırır.

Bağışıklık sistemini ciddi oranda kuvvetlendirir, vücudumuza direnç kazandırır.

Kanın üretimi ile görevli olan organları uyarır.

Ağrıları gidericidir.

Hacamat yaptıran insalar daha az hastalığa yakalanır ve ayrıca daha sağlıklı ve daha dinç görünüme sahip olurlar.

Hastalıkları önleyicidir.

Metabolizmayı düzenler ve bağışıklık sistemini epey güçlendirir.

Migren, Tansiyon, bel fıtığı, psikolojik hastalıklar, depresyon, düşük yaşam enerjisi, eklem ve romatizma ağrıları için bir çok ilaçtan daha faydalı olmakla beraber ilaçlar gibi de bir yan etkisi yoktur.

Hacamat göze canlılık verir, gözün görme yeteneğini artırır. Başından hacamat yaptıran insan bunu çabucak fark eder. Çünkü hacamat etkisini hemen gösterir.

Unutkanlık ve dikkat eksikliği olan insanlar ve okuduğunu zor anlayanlar için (BAŞ) kafadan hacamat çok etkilidir. Hacamat ezber gücünü artırır.

Vücuda canlılık ve enerji verir.

Zaman zaman akciğer tarafından yeterince temizlenemeyen kan zamanla daha koyu hal alır ve kılcal damarları tıkamaya sebep olur. Hacamat yöntemi ile bu toksik maddeler arındırılır ve organlar daha düzenli çalışmaya başlar.

Cilt ve vücut daha genç görünür.

Gençlerde ve bilhassa çocuklarda hacamat daha dengeli bir ergenlik geçirmelerine destek olur.

Henüz hacamat yaptırmaya başlar başlamaz beyinde ağrı kesici etkiye sahip endorfin salgılanmaya başlar.

Hacamat yaptıran insanların analitik düşünme yetenekleri gelişir. Doğru ve hızlı karar alma yetenekleri artar.

Hacamat ile sol ve sağ beyin lobları daha etkili ve dengeli kullanılmaya başlanır.

Lenfatik sistemi harekete geçirir.

Hacamat yaptıran insanların bağışıklık sistemi hastalıklara karşı daha dayanıklı olur. Düzenli olarak hacamat yaptıran insanlar kolayca grip ve soğuk algınlığına yakalanmazlar.

Yüksek kan basıncını düşürücü ve dolaşımı düzenleyici etkisi vardır.

Depresyona maruz, psikolojik rahatsızlıkları olanlar, uykusuzluk, histeri, ankesiyete ve ilaç bağımlıları hacamatla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

Hacamat ağrı eşiği düşük olan insanlar için çok faydalıdır.

Çok önemli olan hipofiz bezini uyarmak sureti ile yapılan hacamat, hormonların salgılamasını kontrol eden bu bezeyi daha etkili hale getirir.

Hacamat, aşırı kilo başta olmak üzere bir çok hormonlarla alakalı konularda da çok etkilidir.

Hacamatın iki diz, iki ayak gibi çift uzuvlarda çok faydalı olduğuna inanılır

Modern Tıp’a Göre hacamat

Vikipedi’de paylaşılan bilgilere göre demir eksikliği, kansızlık, tansiyon düşüklüğü olan kişilerde, demir eksikliği ve beslenme problemleri sebebiyle dikkat eksikliği ve zihinsel yetersizlik yaşayanlarda akıtılan kan miktarına bağlı olarak durumu ağırlaştırabilir.

Hepatit B, HCV, HIV gibi tedavisi güç hastalıkların kişiye bulaşmaması için hacamat steril şartlarda yapılmalı ve uygulanmalıdır .

Yaşlılarda, çocuklarda, hamile veya mensturasyon dönemindeki kadınlarda, metastatik kanser hastalarında, kemik ve kas problemleri olan kişilerde kontrendikasyon düşünülmelidir.

Ayrıca Deep Vein Thrombosis rahatsızlığında da hacamatın uygulanmaması gerektiği bildirilmektedir.